SUN TZU der ki,
1. Savaş alanında
bulunan bin adet hafif zırhlı, bir o kadar ağır zırhlı savaş arabasının yanı
sıra yüz bin zırhlı savaşçı, bu savaşçıların kilometrelerce ötedeki savaş
alanına taşınmalarını sağlayacak malzeme, cephede ve cephe
gerisindeki harcamalar, savaş alanında bulunacak konukların ağırlanması gibi
ufak tefek gereksinimleri, zırhlara, savaş arabalarına ödenecek tüm maliyeti
alt alta getirip toplayacak olursanız günde en az bin külçe gümüş
gerekeceğini görürsünüz. Yüz bin savaşçılık bir ordu bundan aşağı donatılamaz.
2. Savaş başladığında, zafer
gecikecek olursa, savaşçılarınızın silahları körleşmeye, savaşma şevkleri
kırılmaya başlar. Özellikle bir ana hedefi kuşattığınızda, gücünüzün hızla
azalmaya başladığını görürsünüz.
3. Hele bir de, ülkenizin sefer imkanları kısıtlı ise, devletin zaferle sağlayabileceği
olanaklar çekilen sıkıntıya değmeyecektir.
4. Silahlarınız yetersiz kalıp,
şevkiniz kırılıp, gücünüz tükenip, hazineniz eridiğinde daha önce yanınızda
bulunan diğer komutanların sizin yaptığınız aşırılıklardan yararlanmaya
çalışmak için harekete geçtiklerini göreceksiniz. Bu durumda, ne kadar akıllı
olursa olsun hiç bir kimse böyle bir durumun yaratacağı sonuçları
engelleyemez.
5. Bu nedenle, savaşta
acelecilik aptallıkla eş anlamlı olmasına rağmen, akıl ile zaman yitirmenin
de yan yana gelebileceğini kimse söyleyemez.
6. Uzatmalı savaştan kazançla çıkmış
bir ülke görülmemiştir.
7. Savaşı kazançla kapatmanın yolunu
bulacak kişi savaşın vereceği zararları en iyi bilen kişidir.
8. Deneyimli, akıllı komutan mevcut
olanaklarına göre planlamasını yapar. Savaşa girince takviye gelmesine umut
bağlamaz.
9. Savaş araç ve malzemelerini, diğer
lojistik gereksinimlerini ülkenden getir. Düşman arazisinde atlarına yem
bulmanın yollarına bak. O zaman savaş esnasında aç kalmazsın.
10. Devlet maliyesinin zayıflığı,
ordunun vatanından uzak düşman arazisinde savaşması, daha çok lojistik destek
ihtiyacını gerektirir. Uzaktan yardımla yaşamak zorunda kalan ordunun halkı
fakirleşir.
11. öte yandan ordunun yakında olması
fiyatları yükseltir. Yüksek fiyatlar da halkın yaşam seviyesini
düşürür.
12.Yaşam seviyesi düştüğünde, halk
ağır yük altında kalır.
13. Düşük yaşam seviyesi, güç
tükenmesi yüzünden halkın dişinde tırnağında kalmaz, gelirlerinin büyük kısmı
ek vergi olarak alınırken, devletin masrafları ise kırılan savaş arabalarının
onarımı, eksilen atların, zırhların, ok, yay, mızrak, kalkanların ikmali,
malzeme arabaları ile bu arabaları çekecek öküzlerin alımına yapılan
harcamalarla artar.
14. Bu nedenle, akıllı bir komutan
giderlerini düşmana yıkmaya çalışır. Düşmandan alınacak bir araba malzeme
kendi ülkesinden çıkacak yirmi araba malzemeye; düşmandan el konacak bir
çuval hayvan yemi kendi ülkesinden getirilecek yirmi çuvala eşittir.
15. Düşmanı yok etmek istiyorsak
askerimizi kızıştırmamız gerekir. Bu da alınacak ganimetlerin asker arasında
paylaştırılması ile yapılabilir.
16. Bu amaçla, savaş esnasında on ya
da daha çok savaş arabası ele geçirildiğinde savaş arabalarını ilk arabayı ele
geçirene verin. Arabalardaki düşman bayraklarını kendinizinkiyle değiştirin,
ele geçen savaş arabalarını kendi arabalarınızın safına katıp savaşa devam
edin. Ele geçen esirlere ise iyi davranın.
17. Ele geçen düşman ganimetlerini ve
esirleri kendi gücünüzü artırmakta kullanın.
18. Savaşta amacınız uzun sefer
değil, zafer olsun.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder