SUN TZU der ki,
1
. Altı çeşit arazi vardır. (a) Düzgün arazi. (b) Karışık arazi. (c) İhmal
edilecek arazi. (d) Dar geçitler. (e) Uçurumlu tepeler. (f) Düşmandan uzak
pozisyonlar.
2.
Her iki tarafın da rahatlıkla girebileceği arazilere Düzgün Arazi
denilir.
3.
Bu tür araziye düşmandan önce gelmeye; arazinin yüksek, güneşli bölgelerini
tutmaya özen gösterin. Malzemelerinizi dikkatle koruyun. O zaman savaşa
avantajla başlarsınız.
4.
Terk edilmesi kolay olmakla birlikte yeniden ele geçirilmesi zor olan
araziye Karışık Arazi denir.
5.
Bu tür bir araziden hazırlıksız düşmana saldırıp, yenebilirsiniz. Ama, düşman
sizi hazırlanmış, bekliyorsa ve düşmanı yenemezseniz bu araziye dönüşünüz
olanaksız olacak; sizin için felaketler birbirini takip edecektir.
6.
Arazinin konumu her iki tarafın da ilk adımda ele geçiremeyeceği türdense bu
tür arazilere İhmal Edilecek Arazi denir.
7.
Böyle bir arazide, düşman bize cazip bir yem verse bile ilerlemektense
gerileyerek düşmanı üzerinize gelmeye kışkırtmak gerekir. Düşman ordusunun bir
kısmı üzerimize geldiğinde saldırı avantajı bizde olacaktır.
8.
Dar geçitlere gelince, ilk ele geçiren sizseniz kuvvetlerinizi dikkatle
yerleştirip, düşmanın gelmesini bekleyin.
9.
Düşman ordusu sizin dar bir geçidi ele geçirmenize engel olduğunda, dar geçidin
düşmanca korunuş tarzını inceleyin. İyi korunuyorsa üzerine gitmeyin.
10.
Uçurumlu tepeleri ilk siz ele geçirmişseniz, yüksek ve güneşli noktalara
yerleşip düşmanı bekleyin.
11.
Düşman sizden önce davranıp yerleşmişse, üzerine gitmeyin. Düşmanı geri
çekiliyor gibi yaparak yerinden çıkarmayı deneyin.
12.
Düşmanla aranızda oldukça büyük bir mesafe varsa ve her ikinizin de güçleri
birbirine yakınsa savaşa girmek kolay olmayacağı gibi savaşın sonucu da her
zaman lehinize olmayabilir. dir.
13.
Bu altı prensip Arazi faktörünün ana prensipleri Sorumluluk sahibi bir komutan
bu prensipleri dikkatle incelemelidir.
14.
Ordunun başına doğal nedenlerin dışında,daha çok komutanın hatalarından
kaynaklanacak altı bela gelebilir.Bu nlar: (a) Geri çekilme (b) Baş kaldırma.
(c) Çöküş. (d) Harap olmak. (e) Kargaşa. (f) Bozgun.
15.
Diğer koşullar aynı kalmakla birlikte şayet bir birliğin karşısına kendisinin
on misli bir düşman çıkarsa bu birliğin tek şansı kalır. Geri çekilme.
16.
Askerler çok güçlü ancak subayları zayıfsa sonuç baş kaldırmadır. Subaylar
güçlü asker zayıfsa, sonuç çöküştür.
17.
Üst subayların kızgınlıkla amirlerine baş kaldırıp, baş komutanın emrini beklemeden
kendi başlarına düşmanla savaşa kalkmalarının sonucu 'Harap Olmak'tır.
18.
Bir komutan zayıf, otoritesini yitirmiş, verdiği emirler açık,belirgin olmayıp,
sürekli değişiyorsa; emrindeki subaylar da askerler de belirli görevlere sahip
değil ve üstüne üstlük ordu katmanları düzensiz, rast gele kurulmuş ise bu
duruma tek ad verilebilir. Kargaşa.
19.
Bir komutan düşmanın gerçek gücünü sezemez de, kendi zayıf bir birliğini
kendinden güçlü düşmana saldırtır ya da seçme birliklerini güçlü düşmanı karşısında
ordunun ön saflarına yerleştirmeyi ihmal ederse, bunun tek sonucu
olabilir.Bozgun.
20.
Sorumluluk sahibi her komutanın yenilgiye düşmemek için dikkat etmesi gereken
altı yol vardır.
21.
Arazinin doğal koşulları bir askerin en önemli müttefikidir. Ancak,bunun
yanı sıra, düşmanın gücünü sezme yeteneği, zafere giden güçlerin kontrolü,
zorlukları, tehlikeleri, mesafeleri görme kapasitesi bir komutanın test
sorularıdır.
22.
Bu hususları bilip savaş sırasında kullanan komutan savaşı kazanır. Bunları
bilmeyen ya da kullanamayan komutan kaybetmeye mahkumdur.
23.
Savaşın sonucunun zafer olacağı kesinse, başınızdaki hükümdar istemese bile
savaşın. Ama, savaşın zaferle sonuçlanmayacağını görüyorsanız, hükümdar
yalvarsa bile savaşmayın.
24.
Düşmana karşı savaşı kazanınca kavuşacağı şan, şeref ve şöhreti düşünmeden
savaşan, gereğinde üstün düşman karşısında geri çekilmesini bilen, tek amacı
ülkesini korumak olan komutanlar ülkelerinin mücevheridir.
25.
Askerlerinize öz çocuklarınız gibi bakın, sizi en derin vadilere kadar takip
edeceklerdir. Onlara yetişkin oğullarınız gibi bakın, yanınızda ölmeyi her şeye
tercih edeceklerdir.
26.
Ancak, askerinize düşkün olduğunuz halde otorite kullanamıyorsanız; yumuşak
kalpli olduğunuz halde emirlerinizi dinletemiyorsanız, askerleriniz
arasında kargaşa hüküm sürüyorsa, askerleriniz yaramaz çocuklara dönmüştür. Hiç
bir işe yaramazlar.
27.
Askerlerimizin savaşa hazır olduğunu bilmemize rağmen, düşmanın savaşa hazır
olmadığının farkında değilsek, zafere giden yolun ancak yarısındayız
demektir.
28.
Düşmanın savaşa hazır olmadığını bilmekle birlikte kendi askerlerimizin savaşa
henüz hazır olmadığı gerçeğini göremiyorsak zafere giden yolun henüz
yarısındayız demektir.
29.
Düşmanın savaşa hazırlıklı olduğunu, kendi askerimizin savaşa hazır olduğunu
bilmemize rağmen, üzerinde bulduğumuz doğal koşulların savaşmaya uygun
olmadığını göremiyorsak zafere giden yolun yine yarısındayız demektir.
30.
Deneyimli asker, harekete geçtiğinde asla şaşırmaz, birliğini asla kaybetmez.
31.
Sonuç olarak "Savaş Sanatı'nın ünlü bir deyişinden bahsedelim:
"Düşmanı bildiğiniz kadar kendinizi de biliyorsanız, zafer konusunda
şüpheniz olmasın. Bunun yanında, 'Cennet'i biliyor, 'Dünya'yı tanıyorsanız
zaferiniz kesin olacaktır.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder